24 Eylül 2009 Perşembe

gitti..

ben gitmek lazım dedim.. ertelememek lazım dedim.. o gitti. şu an gökyüzünde ve londra bulutlarına ulaşmıştır bile. biraz buruk biraz heyecanlı gitti kankam. uçakta okuması için bir mektup verdim ona ve boynumda görüp çok beğendiği bir kolyeyi.. O pasaport sırasındayken yaşlı gözlerle güldük birbirimize.. el sallayarak küçüldü git gide..

sensiz herşey daha zor! seni çok özlüyorum fulyam..

24 Ağustos 2009 Pazartesi

şimdi başlıyorum... asıla başlıyorum.. yaratıcılığa başlıyorum. nerde olsam? nerden başlasam? yazsam mı haykırsam mı? ikisi de mi? ben sizi en iyisi gezdireyim!

23 Temmuz 2009 Perşembe

kış..

yorgan altı film seyretmeler.. yorganın ucunu çenenin altına çekip uyumalar.. üşümeleri engelleyen sarılmalar.. kaşlarına kadar çektiğin bereler.. renkli eldivenler.. yürürken parfümünü içine çektiğin atkılar.. beyaz ve erken kararan istanbul..

15 Haziran 2009 Pazartesi

hep gidilir..


bizi hep biyerler bekler.. hemen gidemesekte illaki bi gün gidilecektir oraya. Ertelemeyi hiç sevmem, kimseye de hiç bişeyi erteletmem. Gerek yok. Yenilikler hemen gelmeli, şimdiye kadar 'en doğrusu bu!' dediğim herşeyden beni vazgeçirmeli.. Refreshlenmeyi bekleyen birçok duygu barındırıyorum içimde. En çok onlar heyecanlı.. En çok BEN heyecanlıyım..

E o zaman...


ARRRRRRR YUUUUU REEEEE Dİ Dİ Dİ Dİ Dİ........